Sayfalar

27 Ocak 2013 Pazar

Yeni Kitap : İskoçya Sokağı 44 Numara

Ne zamandır okuduğum kitaplarla ilgili birşeyler yazmadığımı farkettim. Bora çok küçükken ve yalnızca ayakta sallanarak uyuyabiliyorken (neyse ki artık kendi kendine karyolasında uyuyor) bir yandan onu pış pışlayıp bir yandan da tek elle kitap okumaya çalışıyordum. Ama bizimki en küçük bir sayfa hışırtısında bile mışıl mışıl uyurken uyanabiliyordu. Bora özgür ruhlu bir çocuk olsun ve zevklerini, hobilerini kendi kendine yaratsın istiyorum hep ama kitap okuma konusu bunların dışında! Ne olursa olsun hep ama hep okuyan bir çocuk olsa keşke diyorum... Sanırım kitaplara şimdiden ilgisi var. Henüz 14 aylık olmasına rağmen hem kendi kitaplarıyla hem de bizim kitaplarımızla çok ilgili görünüyor. Artık sayfaları nazikçe çevirmeyi bile öğrendi sanki :) 
Yazın serviste işe gelip giderken epey kitap okudum. İstanbul'un bir ucundan bir ucuna gitmek başka türlü çekilir mi? Tabi bir de eğlenceli servis arkadaşlarımın ve servis sorumlularının da hakkını yememeliyim :) Birkaç hafta önce çalışma saatlerimiz değiştirildiğinde sabahları servise 6:40'ta binmeye başladım, akşamları da 18:05'te servise biner oldum. Yani hem sabah hem de akşam karanlık olduğu için yolda kitap okumam mümkün olmuyor artık. Akşamları fırsat buldukça yine okumaya çalışıyorum. "Çalışmak" dememeliyim aslında, çocukluğumdan beri kitap okumak benim için hobi değil "ihtiyaç" çünkü.


Ee bu koşturmacada yazmaya kalksam okumaya vakit kalmıyor, okumaya devam etsem yazmaya fırsat olmuyor... Yine de fırsat oldukça yeni aldığım kitapları buradan paylaşmaya çalışacağım. Geçen hafta hemen her haftasonu olduğu gibi rutin kitapçı ziyaretimiz sırasında Bora'nın çığlıkları, dvd'leri yerlere atması ve etrafa haşin bakışlar atması dışında yapabildiğimiz mantıklı şeyler de oldu tabi ;) (Merak edenler buradan okuyabilir : Bu Tutmuş, Bu Pişirmiş, Bu Yemiş... ) O curcuna içinde "İskoçya Sokağı 44 Numara" yı seçebildim.


Yazar bu kitapla tefrika geleneğini yeniden canlandırmaya başlamış. Kendine özgü atmosferiyle Edinburgh kentinde yaşayan farklı kesimlerden ilginç insanların hayatlarını içeren bir kitap. Henüz okumaya başladığım için çok fazla yorum yapamayacağım ama önsözden birşeyler yazabilirim :

"İskoçya Sokağı 44 Numara'da yapmaya çalıştığım şey Edinburgh'daki hayatla ilgili birşeyler söylemeye çalışmaktı. Okurlar bu olağanüstü şehirle ilgili son derece tanıdık gelen ama öte yandan gamsız bir kurgu olan hikayelerle karşılaşacaklardı. Kişinin eğlenceli konularla ilgili yasmasına rağmen ciddi kurgu dünyasının sınırları içinde kalabileceğine inanıyorum ben."


"Bu kitabı yazarken o kadar keyif aldım ki karakterlerle vedalaşamadım. O yüzden çok cömert bir gazete olan The Scotsman ben daha bu cildin önsözünü yazarken günbegün kuvvetini hiç kaybetmeden yoluna devam eden ikinci cildi yayınlamaya karar verdi."



Önsözün ardından Bora da erkenden uyumuşken kitaba şimdi geçiyorum. Bittikten sonra yorumlarımı yine yazmaya çalışırım.

Herkese sevgiler...

Bora'nın Dünyası : Bu Tutmuş, Bu Pişirmiş, Bu Yemiş...


9 Ocak 2013 Çarşamba

Pegasus Çok Gezenler Kulübü ile Londra'ya Gitme Sırası Sende!

Pegasus Hava Yolları, Facebook sayfasında yine yepyeni bir yarışmayla karşımızda! Pegasus’un uçmayı, kaçmayı ve yeni şehirler keşfetmeyi sevenlerden oluşan Çok Gezenler Kulübü, şimdi de Londra’ya gidiyor. Ama bu defa giderken yanlarında şanslı 2 kişiyi de götürecekler.

Pegasus Çok Gezenler Kulübü ile Londra’yı karış karış gezmek isteyenler unutamadıkları tatil fotoğraflarını Pegasus Facebook sayfasındaki “Çok Gezenler Kulübü ile Sıra Sende” uygulamasına yükleyecek ve kazanmak için oyları bekleyecek!

En çok oyu alan 20 kişiden Pegasus jürisinin seçtiği 2 şanslı kişi muhteşem bir Londra seyahati için bavulunu toplamaya başlayacak! Bitmedi! Ayrıca verilen oylarla en çok oyu alan diğer 18 kişi Pegasus’tan yurt içi veya yurt dışı gidiş-dönüş bir uçak biletinde %50 indirim kazanacak!

Kazanmak isteyenler buraya!


pegasus cok gezenler kulubu


Bir bumads advertorial içeriğidir.

7 Ocak 2013 Pazartesi

Yeni Yıla Harika Bir Haberle Başladım!

Bu akşam işten dönerken serviste harika bir haber aldım! Uzun zamandır beklediğimiz, geleceğini bildiğimiz, dua ettiğimiz, çağırdığımız bir haber... Telefonda "Alooo, canııııııım" diyen, sesinde kuşlar cıvıldayan canım arkadaşımın "Ben iyileştim, iyiyim!" diyen sesi... Söylenecek çok şey var aslında ama sevinçler de yazıya kolay dökülemiyor. O kadar mutluyum, o kadar hafifim ki anlatamam!

Sizde olur mu bilmem ama ben bir duygudan başka bir duyguya geçtiğimde, önemli anlarda sanki fonda bir müzik çalar ve arkada şiirler okunur :) Ben böyleyim işte! Hem de çocukluktan beri :)

Bir hastalıktan kurtulmuş olmak, onu yenmiş olmak bana Orhan Veli'nin bu şiirini anımsattı. Hadi hislerimi bu şiir anlatsın size :

Illusion
Eski bir sevdadan kurtulmuşum;
Artık bütün kadınlar güzel;
Gömleğim yeni,
Yıkanmışım,
Tıraş olmuşum;
Sulh olmuş.
Bahar gelmiş.
Güneş açmış.
Sokağa çıkmışım, insanlar rahat;
Ben de rahatım.
 

Orhan Veli KANIK

Herkese güzel, harika, sağlıklı bir yıl diliyorum...

Sevgiler



Ne Güzel Hediyeler!


Herkese Merhaba,

Bu güzel hediyeler sevgili Sümeyra'nın Bizim Dünyamız blogundan. Şimdiden bol şans...